Hz.Ali'ye vahiy geldi mi?
- Murat Durdu
- 23 saat önce
- 3 dakikada okunur
Nurs Köylü Sait 18. Lem'a da;
"Mahremdir, herkese gösterilmez
Otuz Birinci Mektubun On Sekizinci Lem'ası
Risale-i Nur şakirtlerine işaret eden Hazret-i Ali'nin (r.a.) bir keramet-i gaybiyesidir.
Cay-ı dikkat: Şu acip lem'anın ehemmiyeti üç noktadan geliyor.
Birincisi ve en mühimi: Gizli kalmış gaybî mühim bir mu'cize-i Ahmediyeyi (a.s.m.) HAŞİYE-1 beyan eder ki, cevamiu'l-kelim nev'inden iki cümleden ibaret bir hadis-i şerifi iki sayfa kadar hakaik-i tarihiyeyi ve iki devlet-i azime-i İslâmiyenin hatimelerini ifade ediyor.
İkincisi: Keramet-i evliya hak olduğuna kat'i bir burhan gösteren Hazret-i Ali'nin (r.a.), latin hurufunun kabulünü tam tarihiyle ve tarz-ı tatbikini iki kelimeyle göstermesidir.
Üçüncüsü: Risale-i Nur şakirtlerine ve naşirlerine karşı Hazret-i Ali'nin (r.a.) irşadkârane ve teveccühkârane bakması ve işaret etmesidir.
...Sonra Hazret-i Cebrail'in, Âlâ Nebiyyina ve aleyhissalâtü vesselâm huzur-u Nebevîde getirip Hz. Ali'ye Sekine namıyla bir sahifede yazılı İsm-i Âzam, Hz. Ali'nin (r.a.) kucağına düşmüş. Hz. Ali diyor: "Ben Cebrail'in şahsını yalnız alâimü's-sema suretinde gördüm. Sesini işittim, sahifeyi aldım, bu isimleri içinde buldum" diyerek bu İsm-i Âzamdan bahs ile bazı hadisatı zikirden sonra tahdis-i nimet suretinde diyor ki:
فَكُلُّ مَعْنًى مِنْ عُلُومٍ فَاخِرَةٍ مِنْ مَبْدَإِ الدُّنْيَا لِيَوْمِ اْلاٰخِرَةِ قَدْ صَارَ كَشْفًا
عِنْدَنَا عَيَانًا وَكُلُّ ذِى شَكٍّ غَدَا مُهَانًا
yani "Evvel-i dünyadan kıyamete kadar ulum ve esrar-ı mühimme bize meşhud derecesinde inkişaf etmiş, kim ne isterse sorsun, sözümüze şüphe edenler zelil olur." Sonra yine İsm-i Âzam içinde bulunan o altı Esma-i Hüsna'dan bahsedip birdenbire aynen Gavs-ı Geylânî'nin ihbar-ı gaybisi gibi Hülâgu asrından bu asrımıza bakıyor. İkinci bir keramet-i gaybiyeyi izhar ediyor. Ve diyor ki:..."
sözleri ile Hz.Ali'ye suhuf indiğini yani vahiy geldiğini iddia ediyor.
Bu söz konusu Lem'a da, yine bir şekilde kendisine işaret edildiğini de içeren, ebced hesaplarıyla açıklamaya çalıştığı Hz.Ali'nin 6 farklı kehanetini anlatıyor. Şöyle ki sözde;
Kendisinden 500 sene sonra gelen Arap Devlet-i Abbasiyesini yıkıp mahveden, kütüphaneleri yıkıp, kitapları Fırat Nehrine döken ve İslam kültürünü yok etmeye çalışan, Arapları zalimce katlederek zulmedecek olan Hülagû’nun geleceğini haber vermiştir.
Peygamberimizin (asm) huzurunda “Alaimu’s-Sema” suretinde Hz. Cebrail’i (as) görerek sesini işitir ve Hz. Cebrail (as) hediye olarak kendisine “Sekine” namında bir duayı bir sahifede yazılı şekilde dizine bırakır.” Bu Sekine Duasında Hz. Ali’nin (ra) mazhar olduğu “Altı İsm-i Azam” yazılı olup Kur’an-ı Kerimde geçen ve Sekine’yi oluşturan 19 ayeti içinde yazılı bulur. Hz. Ali’ye (ra) Allah’ın selamını getiren Hz. Cebrail (as) “Bu duanın kendisine hediye edildiğini, bununla kendisini her nevi şerden ve düşmandan koruyacağını” haber vermiştir.
Yine Hz. Ali (ra) “Kaside-i Ercuze”sinde “Evvel-i dünyadan kıyamete kadar ulum ve esrar-ı mühimme bize meşhud derecesinde inkişaf etmiş, kim ne isterse sorsun, sözümüze şüphe edenler zelil olur” diye “Her suale cevap verilir” demiştir. Böylece Peygambere atfedilen “Ben ilmin şehriyim; Ali onun kapısıdır” hadisinin doğrulamıştır.
Hülagû’nun İslam medeniyetini yok etmek için kütüphaneleri yıkıp, İslam alimlerini öldürdüğü gibi, Ahirzamanda deccalın geldiği zaman müslümanları İslam’dan uzaklaştırmak için “İslam harflerini” ortadan kaldırıp kütüphaneleri yakıp yok edeceğini ve ulemayı ortadan kaldırıp “Acem Harfleri” dediği Latince Frengi harflerini öğrenmeye insanları mecbur ederek gece kursları ile yeni harfleri öğreteceğini haber vermiştir.
İnayet-i İlahiyeye ve saadete mazhar Said isminde birinin bu “Sekine”deki isimlere mazhar olarak deccal ve süfyanla mücadele ederek Allah’ın inayeti ile her türlü tehlikeden korunarak “Sekine”deki isimlerin hakikatlerini izah ve ispat ederek muvaffak olacağını haber verir. O saadete mazhar olana talebe olup yolundan gidenlerin de said olup, şekavetten kurtulacağını müjdemiştir.
O fitne ve fesat zamanında insanların en kötülerinin “Ulemai’s-Sû” tabir edilen kötü alimler olacağını ve bu kötü alimlerin Süfyanın bid’alarına destek olarak ehl-i imanı Süfyanın yoluna sevk edeceğini ve bu alimlerin “dünya sevgisi ve hırsı” ile bid’alara fetva vereceğini” haber vermiştir.
Soru&Yorum ;
Aslında sormaya utanıyorum. Hani gaybı sadece Allah biliyordu? Rasulullah dahi bilmiyordu!
Hz.Ali'ye Cebrail bir sayfa getirecek ve bu dönemin insanları arasında bir tartışmaya konu olmayacak....Olsa şayet ortalık yıkılmaz mıydı?
Hz.Ali geleceği görebiliyordu ise Cemel vakasını da öngördü mü? Bir suikaste kurban gideceğini de gördü mü?...

Kaynaklar:
Kommentare