top of page

Miraç Hadisi

  • Yazarın fotoğrafı: Murat Durdu
    Murat Durdu
  • 11 Eyl
  • 2 dakikada okunur

“Enes b. Malik, Ebu Zerr’in Hz. Peygamber’in (s.a.v.) şöyle buyurduğunu anlattığını nakletmiştir. “Ben Mekke’deyken evimin tavanı açıldı ve Cebrâil indi. Göğsümü yardı, sonra (kalbimi) zemzem suyu ile yıkadı. Daha sonra hikmet ve iman dolu altın bir kap getirip içindekileri göğsüme boşalttı. En sonunda göğsümü kapattı. Beytü’l-Makdis’de yüksek makamlara çıkmak için Mir’ac merdiveni kuruldu." Peygamber Efendimiz (asm), bu merdivene Cebrâil (a.s.) ile birlikte bindirildi ve birlikte yükseldiler.. Nihâyet dünya semâsına vardılar.


Hz. Cebrâil (a.s.) gök kapısını çaldı:

“Kim o?” denildi.

“Cibril’im!”

“Yanındaki kim?”

“Muhammed.”

“Ona gelsin diye haber gönderildi mi?”

“Evet, gönderildi.”


Bundan sonra gök kapısı açıldı ve dünya semâsının üstüne çıktılar. Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm), orada oturan bir zât gördü. Sağ ve sol yanında bir takım karaltılar vardı. Sağına bakınca gülüyor, soluna bakınca ağlıyordu. Resûl-i Ekrem Efendimiz’e, “Hoş geldin, safa geldin, salih peygamber, salih oğul!” dedi.


Peygamber Efendimiz (asm), Cebrâil’e, “Bu kim?” diye sordu. Hz. Cebrâil şu cevabı verdi: “Bu senin baban Âdem’dir. Şu sağındaki, solundaki karaltılar da çocuklarının ruhlarıdır. Sağındakiler cennetlik, solundakiler cehennemlik olanlardır. Sağına bakınca güler, soluna bakınca ağlar.” (Müslim)


Buradan ikinci semaya yükseldiler. Gök kapısı açıldı ve Resul-i Kibriya Efendimiz (asm), orada Hz. Yahya ve Hz. İsa (a.s.) ile karşılaştı. Hz. Cebrail, “Bu gördüklerin Yahya ve İsa’dır. Onlara selâm ver” dedi. Selâmlaştılar ve onlar Peygamber Efendimiz’e (asm), “Hoş geldin, safa geldin sâlih peygamber, sâlih kardeş” dediler. Bundan sonra Resul-i Kibriya Efendimiz (asm) Cebrail (a.s.) ile birlikte aynı minval üzere üçüncü katta Hz. Yusuf, dördüncü katta Hz. İdris, beşinci katta Hz.Harun, altıncı katta Hz. Musa ve yedinci katta da Hz. İbrahim (a.s.) ile görüştü. Onların hepsi de kendisine “hoş geldin” de bulundular ve miracını tebrik ettiler.


Peygamber Efendimiz’e Cennet ve Cehennemin gezdirilmesi;


Resulullah (asm) buyurdular ki: “(Mirac sırasında) cennetin kapısında durup içeri baktım. Oraya girenlerin büyük çoğunluğunun miskinler olduğunu gördüm. Dünyadaki imkân sahiplerinin cehennemlikleri ateşe gitmeye emrolunmuşlardı, geri kalanlar da mahpus idiler. Cehennemin kapısında da durdum. Oraya girenlerin büyük çoğunluğu da kadınlardır.” (Buhari, Müslim)


Peygamber Efendimiz’in (asm) Sidre-i Münteha’ya çıkması;


Cebrail (a.s.), yedinci kat semadan Resul-i Ekrem Efendimiz’i (asm) alıp yükseklere çıkardı. Daha sonra Habib-i Kibriya’nın karşısına Sidre-i Münteha sahası açıldı. Cebrail (a.s.), “İşte, bu Sidre-i Münteha’dır. Ben, buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarım” dedi ve oradan ileriye tek adım atmadı. Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm), Sidre-i Müntehâ’dan dört nehirin aktığını gördü. Ayrıca Peygamber Efendimiz (asm), burada Cebrail’i (a.s.) bir kere daha aslî şekil ve suretinde gördü. Daha önce de, kendilerine risâlet vazifesi verildiği sırada onu Mekke’nin Ciyad mevkiinde ufku kaplayan haşmetli kanatlarıyla görmüştü.


Peygamber Efendimiz’in (asm) Cenab-ı Hak ile sohbet etmesi;


Resûl-i Kibriyâ Efendimiz (asm) daha sonra yanında Cebrâil (a.s.) olmadığı halde “imkân ve vücûb ortasın-da Kâb-ı Kavseyn ile işâret olunan” makama vardı. Bundan sonra mekândan münezzeh Zât-ı Zü’l-Celâlin sohbeti ve cemâliyle müşerref oldu.


Beş vakit namazın farz kılınması;


Burada Cenab-ı Hak elli vakit namazı farz kıldı. Dönüşte Hz. Musa (a.s.), elli vakit namazın ümmetine ağır geleceğini söyleyip Allah’tan onu hafifletmesini istemesini tavsiye etti. Namaz beş vakte indirilinceye kadar Hz. Peygamber’in (asm) Huzur-u İlâhiye müracaatı ve Hz. Musa (a.s.) ile diyalogu devam etti. (Buhari)


Şirk koşmayanların affedileceğinin müjdelenmesi Bir rivayete göre Resul-i Ekrem’e (asm) Miraçta Bakara Suresi’nin son âyetleri indirilmiş ve Allah’a ortak koşmayanların affedileceği müjdesi de verilmiştir.

Yorumlar


bottom of page