top of page

Nur Risaleleri ya da hezeyanlar - 3

  • Yazarın fotoğrafı: Murat Durdu
    Murat Durdu
  • 28 Eki
  • 2 dakikada okunur

ÜMMET-İ MÜSTAKİLE !


“Bu hadis-i şerif, umumi ve lafzi beyanıyla bütün ulema-i islamiyeyi gösterdiği halde, riyazi veçhesiyle de; 1294’te besmele-i hayatına başlayan, 1344’te neşriyat-ı ilmiyesinin en faal devresini yaşayan, 1394’te ise nüfuz-u ilmiyesinin en şamil devresine ulaşacak olan bir zat-ı harikuladeyi göstermektedir. Ve onun etabıyla beraber kıyamette bir ümmet-i müstakile olarak ba’s buyurulacağını bildirmektedir.”


https://www.nurdersi.com/dosya/midet-ul-kuran-ve-hazinet-ul-burhan web adresinden indirilen Maidetül Kur'an Hazinetül Burhan adlı pdf dosyanın 23. sayfasında geçmektedir.


Bu cümle Sait'e ait değildir. Öğrencisi olduğu söylenen Ahmet Feyzi Kul tarafından kaleme alındığı, Sait'in de bunu onayladığı ve yayınlattığı belirtilmektedir. Aynı pdf dosyasının girişinde şu şekilde ifade edilmiştir.


“Mâidet-ül Kur'an Risalesi, Üstad Bediüzzaman'ın büyük ve âlimve edib talebelerinden merhum Ahmed Feyzi Kul tarafından hazırlanmış bir eserdir. Bu eseri, Bediüzzaman Hazretleri de görmüş, okumuş ve tasdik etmiştir. Hattâ Üstad tarafından bu risale bazı ta’dil ve tashihlerden sonra, 1946-1948'lerde teksir makinesiyle ve İslâmharfleriyle neşredilen Tılsımlar Mecmuası adlı kitabın âhirine ilhak edilerek neşrettirilmiştir. Lâkin 1948'de vukua gelen Afyon Mahkemesi savcı ve hâkimleri veya onun ehl-i vukufu Mâidet-ül Kur’an eserini, rapor ve iddiana- melerinde çok fazla mevzu’ ettikleri için, Hazret-i Üstad Afyon Hapsinden sonra onu Tılsımlar Mecmuası’nın arkasından ayırmış ve umumî neşirden kaldırmıştır. Böylece Mâidet-ül Kur'an'daki ondört tane hadîs-i şerif dahi Risale-i Nur'un bir nevi hadîslerinden sayılmış olduğu için burada yazıldı, me'hazleri de tesbit edildi.” Risale-i Nur’un Kudsi Kaynaklarından.


KABİRDE NURCULAR !


Sarf ve nahiv ilmini okuyan bir medrese talebesinin vefat edip, kabirde Münker ve Nekir'in: "Men Rabbüke" (Senin Rabbin kimdir?) diye suallerine karşı,kendini medresede zannedip nahiv ilmiyle cevap vererek, "Men mübtedâdır, Rabbüke onun haberidir. Müşkül bir meseleyi benden sorunuz, bu kolaydır" diyerek, hem o melâikeleri, hem hazır ruhları, hem o vâkıayı müşahede eden orada bulunan bir keşfü'l-kubur velîsini güldürdü ve rahmet-i İlâhiyeyi tebessüme getirdi. Azaptan kurtulduğu gibi, Risale-i Nur'un bir şehid kahramanı olan merhum Hafız Ali, hapiste Meyve Risalesini kemâl-i aşkla yazarken ve okurken vefat edip kabirde melâike-i suale mahkemedeki gibi Meyve hakikatleriyle cevap verdiği misillü, ben de ve Risale-i Nur şakirtleri de, o suallere karşı Risale-i Nur'un parlak ve kuvvetli hüccetleriyle istikbalde hakikaten ve şimdi mânen cevap verip onları tasdike ve tahsine ve tebrike sevk edecekler inşaallah.


(Şualar, Onbirinci Şua, On Birinci Mesele)





Yorumlar


bottom of page