Osirisin öldürülmesi
- Murat Durdu
- 11 Eyl
- 4 dakikada okunur
Mısır mitolojisinin en merkezi ve etkili mitlerinden biri, Osiris'in öldürülmesi ve yeniden canlandırılması efsanesidir. Bu mit, ölümden sonraki yaşam, yeniden doğuş, bereket, krallık ve iyi ile kötünün mücadelesi gibi Antik Mısır inançlarının temelini oluşturur.
Osiris'in Altın Çağı
Efsaneye göre, başlangıçta Ra (Güneş Tanrısı) Mısır'ı yönetmekten yorulduğunda, krallığı torunlarından Osiris'e devreder. Osiris, bilge ve adil bir hükümdardır. Mısır halkına tarımı, medeniyeti, yasaları ve sanatı öğretir, onlara barış ve refah getirir. Karısı ve kız kardeşi İsis (büyü, analık ve koruma tanrıçası) ile birlikte ülkeyi uyum içinde yönetir. Halk ve tanrılar Osiris'i çok sever ve ona saygı duyarlar.
Seth'in Kıskançlığı ve Komplosu
Osiris'in kardeşi Seth (çöl, kaos ve şiddet tanrısı), kardeşinin başarısını ve popülaritesini kıskanır. Seth, kendi doğasının aksine, Osiris'in yarattığı düzenli ve bereketli dünyadan nefret eder. Özellikle karısı Nephthys'in (İsis'in kız kardeşi) Osiris'e duyduğu hayranlık ve hatta bazı versiyonlara göre Osiris ile birlikte olmasından (ve bu birliktelikten Anubis'in doğmasından) dolayı öfkesi daha da artar.
Seth, Osiris'i ortadan kaldırmak için hain bir plan yapar. Osiris'in beden ölçülerine tam uyan, olağanüstü güzellikte ve değerli taşlarla süslenmiş bir sandık (tabut) yaptırır. Daha sonra büyük bir ziyafet düzenler ve Mısır'ın ileri gelen tanrılarını ve Osiris'i davet eder. Ziyafet sırasında bu sandığı gösterir ve "Kim bu sandığa tam olarak sığarsa, sandık onun olacaktır!" diye bir teklifte bulunur.
Davetliler sırayla sandığa girmeye çalışır, ancak hiçbiri tam olarak sığmaz. Sonunda sıra Osiris'e gelir. Osiris, sandığın içine uzanır ve tam olarak sığdığını görür. Ancak tam o sırada, Seth ve yetmiş iki komplocu, sandığın kapağını hızla kapatır ve içeriden kilitler. Daha sonra sandığı mühürlerler ve Nil Nehri'ne atarlar. Osiris, sandığın içinde boğularak ölür.
İsis'in Umutsuz Arayışı ve Bulunuşu
Osiris'in ölüm haberi Mısır'da büyük bir yas yaratır. İsis, kocasının kaybıyla yıkılır, ancak onu geri getirmek için kararlıdır. Osiris'in cesedini bulmak için Mısır'ı baştan sona dolaşır. Arayışı sırasında, Nil Nehri'nin sandığı sürükleyerek Fenike'deki (bugünkü Lübnan) Byblos kıyılarına ulaştığını öğrenir.
Sandık, Byblos'ta bir demirhindi ağacının içine gizlenmiştir. Ağaç, sandığı tamamen sarar ve onun etrafında büyür. Byblos Kralı Malkandros ve Kraliçe Astarte, bu ağacın güzelliğine ve yaydığı hoş kokuya hayran kalırlar ve ağacı keserek saraylarına sütun olarak diktirirler.
İsis, Byblos'a kadar gelir ve sarayda sütunun içindeki kocasının sandığını öğrenir. Kraliçenin oğlu için dadı kılığına girer ve bir süre sarayda kalır. Daha sonra gerçek kimliğini açıklayarak Osiris'in cesedinin bulunduğu ağacı ister. Kral ve kraliçe, İsis'in tanrıça olduğunu anlayınca ona bu isteğini yerine getirirler. İsis, ağacı kesip sandığı içinden çıkarır ve Mısır'a geri götürür.
Seth'in İkinci Vahşeti ve Parçalama
İsis, sandığı Mısır'a getirdikten sonra, kocasını diriltmek için büyüler yapmaya başlar. Ancak bu sırada Seth, İsis'in kocasının cesedini bulduğunu öğrenir. İsis'in kısa bir süreliğine uzaklaştığı bir anda, Seth sandığı ele geçirir. Bu kez daha da öfkelidir ve Osiris'in cesedini tam on dört parçaya ayırır. (Bazı kaynaklarda bu sayı 16 veya 42 olabilir.) Bu parçaları Mısır'ın dört bir yanına, Nil boyunca dağıtır ki İsis onları bir daha bulamasın.
İsis'in Yeniden Toplama Çabaları ve Horus'un Doğuşu
İsis, kocasının cesedinin tekrar parçalandığını öğrendiğinde büyük bir acı yaşar. Kız kardeşi Nephthys ve cenaze tanrısı Anubis'in (Nephthys'in Osiris'ten veya Seth'ten olan oğlu olduğuna inanılır) yardımıyla, Osiris'in tüm parçalarını bulmak için tekrar yola çıkar.
İsis, tek tek tüm parçaları bulur. Ancak tek bir parçayı bulamaz: Osiris'in fallusunu (erkeklik organını). Çünkü bu parça bir balık (genellikle bir yayın balığı veya yengeç) tarafından yenilmiştir. İsis, büyülü gücüyle altından bir fallus yaratır ve diğer parçaları bir araya getirerek Osiris'in bedenini sarar (ilk mumyalama ritüeli).
İsis, bu eksik bedene rağmen Osiris'in yanına yatar ve büyülü gücüyle onu kısa bir süreliğine canlandırır. Bu kutsal birleşmeden Horus adlı tanrı doğar. Horus, babasının intikamını alacak ve Mısır'ın meşru kralı olacak olan şahin başlı tanrıdır.
Osiris'in Yeraltı Dünyasına Geçişi
Osiris, İsis'in çabalarıyla yeniden bir araya getirilmiş olsa da, eksik parçası nedeniyle yaşayanların dünyasında tam olarak hüküm süremez. Bu nedenle, yeryüzündeki krallığını Horus'a bırakır ve kendisi Yeraltı Dünyasının (Duat) hükümdarı olur. O zamandan beri Osiris, ölülerin yargıcı, ölüm ve yeniden doğuşun tanrısı olarak bilinir. Her ölü Mısırlı, öteki dünyada Osiris'in huzurunda yargılanır.
Horus'un İntikamı ve Mısır'ın Düzeni
Büyüdüğünde, Horus, babasının intikamını almak ve Mısır tahtını gasp eden amcası Seth'i devirmek için mücadele eder. Bu, tanrılar arasında uzun ve şiddetli savaşların yaşandığı bir süreçtir. Savaşlar sırasında Horus gözünü kaybeder (sonradan Thoth tarafından iyileştirilir ve "Horus'un Gözü" önemli bir koruyucu sembol haline gelir). Sonunda, tanrıların konseyinin de kararıyla Horus galip gelir, Seth'i yener ve Mısır'ın meşru kralı olur. Seth ise kaosun ve çölün tanrısı olarak kalır.
Mısır İnancındaki Anlamı
Osiris miti, Mısır medeniyeti için çok katmanlı ve derin anlamlar taşır:
* Ölüm ve Yeniden Doğuş: Mısır'ın en temel inancı olan ölümden sonraki yaşamın ve ruhun ölümsüzlüğünün modelidir. Osiris, ölülerin öteki dünyada karşılaşacağı dirilişi ve yargılamayı temsil eder.
* Bereket ve Nil Nehri: Osiris'in ölümü ve dirilişi, Nil Nehri'nin her yıl taşması ve toprağa bereket getirmesi döngüsüyle ilişkilendirilir. Osiris'in yeşil tenli tasviri, bu bitkisel bereketi simgeler.
* Krallık ve Meşruiyet: Horus'un babasının intikamını alıp tahta geçmesi, firavunların krallığının tanrısal meşruiyetini ve soyunun sürekliliğini vurgular. Her firavun, yaşayan Horus'un bir tezahürü olarak kabul edilirdi.
* İyi ve Kötü Mücadelesi: Osiris (düzen, bereket, medeniyet) ile Seth (kaos, şiddet, çöl) arasındaki mücadele, evrendeki iyi ve kötü güçlerin sonsuz çekişmesini sembolize eder.
* Mumyalama ve Cenaze Ritüelleri: İsis'in Osiris'in parçalarını bir araya getirip onu mumyalaması, Antik Mısır'daki mumyalama geleneğinin ve ölülerin öteki dünyaya yolculuklarını güvenle tamamlamaları için yapılan ritüellerin kökenini açıklar.
Bu mit, Mısır sanatına, mimarisine, cenaze metinlerine ve günlük yaşamına derinlemesine nüfuz etmiş, Mısırlıların dünyaya ve ölüme bakış açılarını şekillendirmiştir.




Yorumlar