top of page

Persepone ve Hades in hikayesi

  • Yazarın fotoğrafı: Murat Durdu
    Murat Durdu
  • 24 Ağu
  • 1 dakikada okunur

Persephone, bereket tanrıçası Demeter’in kızıydı. Güzel ve neşeliydi; doğayı ve çiçekleri çok severdi. Bir gün, çiçek toplamak için ormana gittiğinde, yeraltı tanrısı Hades onu gördü ve ona âşık oldu. Hades, Persephone’u yeraltı dünyasına, yani ölüler diyarına, kendi karısı yapmak için kaçırdı.


Persephone’un annesi Demeter, kızının kaybolduğunu fark ettiğinde çok üzülüp öfkelendi. Dünya onun üzüntüsüyle soldu: Tarlalar kurudu, bitkiler ölmek üzereydi, insanlar açlıkla karşı karşıya kaldı. Tanrılar, bu durumu fark edince Demeter ile Hades’i çağırdılar.


Hades, Persephone’u bırakmaya razı oldu, ama bir koşulu vardı: Eğer Persephone yeraltında tanrılara ait yiyeceklerden yemiş olursa, oradan tamamen ayrılamazdı. Maalesef Persephone nar tanelerinden yediği için Hades’in dünyasına bağlandı.


Bunun üzerine tanrılar bir anlaşmaya vardılar: Persephone yılın bir kısmını annesi Demeter ile geçirecek, geri kalan kısmı ise Hades’in yanında yeraltında kalacaktı. Böylece mevsimler doğdu:


Persephone yeraltında olduğu zaman, Demeter üzüntüden dünyayı kısmen kışa çevirir; bitkiler soluklaşır, doğa uykuda olur.


Persephone annesinin yanına döndüğünde ise dünya yeniden canlanır; bahar gelir, çiçekler açar, doğa yeşerir.


Bu efsane hem doğanın döngüsünü hem de anne-kız ilişkisinin gücünü simgeler. Ayrıca yaşam ve ölüm arasındaki dengeyi anlatan alegorik bir mittir.


Yorumlar


bottom of page