Petra ! İslamın ilk kıblesi mi?
- Murat Durdu
- 13 Tem
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 11 Ağu
Antik Bir Vaha Şehri
Petra, Ürdün'ün güneyinde, kayalara oyulmuş mimarisi ve gelişmiş su sistemiyle ünlü antik bir şehirdir. MÖ 400 ile MS 100 yılları arasında Nebatiler tarafından inşa edildiği düşünülen Petra, ticaret yolları üzerinde önemli bir merkez haline gelmiştir. Özellikle baharat ve tütsü ticaretinde kilit bir rol oynamıştır.

Şehrin en bilinen yapısı, dış cephesi doğrudan kumtaşından oyulmuş devasa bir yapı olan El-Hazne (Hazine)'dir. Ancak Petra sadece El-Hazne'den ibaret değildir; içinde tiyatrolar, tapınaklar, mezarlar ve evler gibi birçok başka yapı da barındırır. Roma İmparatorluğu'nun egemenliği altına girmesinin ardından önemini yavaş yavaş yitirmiş ve depremlerle de büyük zarar görmüştür.

Yüzyıllarca unutulmuş olan Petra, 1812 yılında İsviçreli gezgin Johann Ludwig Burckhardt tarafından yeniden keşfedilmiştir. Günümüzde UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almakta ve "Gül Kırmızı Şehir" olarak da anılmaktadır.
Petra'nın İslam'daki İlk Kıble Olduğu İddiaları
Son yıllarda, bazı araştırmacılar ve teorisyenler tarafından Petra'nın İslam dinindeki ilk kıble olduğu yönünde iddialar ortaya atılmıştır. Bu iddialar genellikle Kuran'an'daki bazı ayetlerin yorumlanması, erken İslam yapılarının kıble yönleri ve arkeolojik bulgulara dayandırılmaktadır.
Petra ile ilgili, özellikle İslam dinindeki ilk kıble olduğuna dair iddiaları gündeme getiren belgesel çeken Kanadalı bilim adamı Dan Gibson'dır. Kendisi, "The Sacred City" (Kutsal Şehir) isimli belgeseliyle bu iddiaları ortaya atmış ve büyük tartışmalara yol açmıştır. Gibson'ın çalışmaları, geleneksel İslam tarihçiliği ve arkeolojik bulgularla çeliştiği için geniş çapta eleştirilmiştir.
İddialar
Kuran'daki Referanslar: Kuran'da geçen "Bekke" veya "Mekke" kelimelerinin aslında Petra'yı işaret ettiği ve Kabe'nin başlangıçta Petra'da bulunduğu öne sürülmüştür. Bu yorumculara göre, Kuran'daki coğrafi tanımlamalar günümüz Mekke'sine tam olarak uymamaktadır.
Erken Dönem Cami Yönelimleri: Bazı erken dönem cami ve mescitlerin kıble yönlerinin günümüz Mekke'sine değil, Petra'ya doğru olduğu iddia edilmektedir. Bu durum, Müslümanların başlangıçta Petra'ya yöneldiğini düşündürmektedir.
Arkeolojik Buluntular: Petra ve çevresindeki bazı arkeolojik bulguların, erken İslam dönemine ait olabileceği ve bu bölgenin dini bir merkez olarak kullanıldığına işaret ettiği öne sürülmüştür.

Karşı Cevaplar ve Geleneksel Görüş
Bu iddialar, İslami ilimler geleneği ve genel kabul gören tarih anlayışı tarafından büyük ölçüde reddedilmektedir. Karşı çıkan argümanlar şunlardır:
Tarihsel Süreklilik ve Hadisler: İslam tarihinin ana kaynakları olan Kuran, hadisler ve siyer kitapları, ilk kıblenin Kudüs'teki Mescid-i Aksa olduğunu ve daha sonra kıblenin Mekke'deki Kabe'ye döndürüldüğünü açıkça belirtir. Bu konuda binlerce hadis ve sahabe rivayeti bulunmaktadır. Petra ile ilgili herhangi bir referans bulunmamaktadır.
Arapça Dilbilgisi ve Coğrafya: Kuran'da geçen "Bekke" ve "Mekke" kelimelerinin Arap dilbilgisi kurallarına göre günümüz Mekke'sini ifade ettiği ve coğrafi tanımlamaların da Mekke ile uyumlu olduğu vurgulanmaktadır.
Arkeolojik Kanıtların Yetersizliği: Petra'da erken İslam dönemine ait önemli bir ibadethane veya kıble olarak kullanıldığına dair güçlü ve kesin arkeolojik kanıtlar bulunmamaktadır. Aksine, Mekke'deki Kabe'nin İslam'ın başlangıcından itibaren merkezi bir rol oynadığına dair zengin bir arkeolojik ve tarihi kanıt mevcuttur.
Cami Yönelimlerinin Açıklaması: Erken dönem cami yönelimlerindeki farklılıklar, o dönemde coğrafi belirleme yöntemlerinin sınırlı olmasından veya yerel faktörlerden kaynaklanabileceği şeklinde açıklanmaktadır. Ayrıca, kıble yönünün sadece tam olarak Kabe'ye doğru olması değil, genel bir yön olması gerektiği de belirtilmiştir.
İcma ve Ulema Görüşü: İslam dünyasında yüzyıllardır devam eden bir icma (fikir birliği) bulunmaktadır ki ilk kıble Kudüs, ardından Mekke'dir. Petra'nın ilk kıble olduğuna dair iddialar, bu icmaya aykırıdır ve genellikle İslam dışı veya marjinal kabul edilen görüşler arasında yer almaktadır.
Sonuç olarak, Petra'nın antik bir şehir olarak büyük tarihi ve kültürel önemi yadsınamaz. Ancak, İslam dinindeki ilk kıble olduğuna dair iddialar, İslami ilimlerin ana kaynakları ve geleneksel tarih anlayışı tarafından desteklenmemekte, hatta güçlü bir şekilde reddedilmektedir.




Yorumlar