Antik Yunan Yaratılış Miti
- Murat Durdu
- 30 Nis
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 1 May

Antik Yunan’ın kozmogonisi, evrenin başlangıcına dair mitolojik anlatılarda "kaynak" (İngilizce: arche) kavramını merkeze koyar. Hesiodos’un Theogonia'sı başta olmak üzere başlıca kaynaklara dayanarak Kaos’tan doğan ilk tanrıları ve onların soy ağaçlarını inceleyeceğiz.
Antik Yunan’ın yaratılış mitine göre evren başlangıçta Kaos adı verilen ilkel boşluktan doğmuştur. Kaos Hesiodos'a göre karışık ve hiç bir şekil almamış olan uçsuz bucaksız boşluğu ve karanlığı ihtiva ediyordu. Hesiodos’a göre evrenin ilk durumu, “Kaos” (Χάος) olarak adlandırılan uçsuz bucaksız, boş bir açıklıktır. “Chaos” burada günümüz anlamındaki düzensizlikten çok, bir yarılma arası veya açıklık olarak karşımıza çıkar. Bu boşluktan yani Kaostan
- Gaia (Toprak),
- Tartarus (Yeraltı Ülkesi, derin bir uçurum) ve
- Eros (Aşk ve Üreme) gibi birincil tanrılar ortaya çıkmış; bu üç tanrı “Protogenoi” yani “ilk doğanlar” kuşağını oluşturur.
Gaia (Γαῖα): Evrenin temeli olan Toprak Ana’dır. “Her şeyin sağlam temeli” olarak nitelendirilir. Tartarus (Τάρταρος): Yeraltı’nın en derin bölgesi, hem bir yer hem de varlık olarak düşünülmüştür. Eros (Ἔρως): Aşk ve üremenin ilkel gücü, evrendeki canlılığın kıvılcımıdır. Sonra sevginin temeli, bütün varlıkları, her şeyi birbirine doğru çeken, birleştiren, hayatı kuran, ço ğalma sembolü olan Eros "Aşk" doğdu. Bu üçlü, Koşusuz – Koşulları yaratan “ilk kuşak” tanrılardır. Birçok anlatıda, Yunan mitolojisindeki sonraki türleri üretmeye temel oluştururlar.
Ardından Kaos’tan;
-Erebus (Karanlık), ve
-Nyx (Gece) doğmuş; karanlık ve gece de varlık sahnesine çıkar. Bazı Orfik versiyonlarda Nyx, kaosun yanı sıra Kozmik Yumurta’dan da türeyebilir ve Eros’a hayat verir
Erebus (Ἔρεβος): Karanlığın kişileşmiş hâli, yeraltı karanlığını temsil eder. Nyx (Νύξ): Gece tanrıçası, karanlığın örtüsüdür ve çok sayıda soy türetir.
Nyx ile Erebus’un birlikteliğinden ise;
- Aether (Işık)
- ve Hemera (Gün) gibi varlıklar türemiştir. Böylece gece-karanlık-ışık-gün döngüsü mitolojik düzlemde temellendirilmiş olur.
Sonraki süreçte Gaia; Kaos’tan bağımsız olarak;
Uranus (Gökyüzü),
Ourea (Dağlar) ve
Pontus (Deniz) gibi diğer temel varlıkları dünyaya getirmiştir
Uranus (Οὐρανός): Gökyüzünü simgeler; Gaia’nın hükmünü tamamlayıcı bir unsur olarak ortaya çıkar. Ona, yani göğe kendi bü yüklüğünü verdi ki tamamiyle kendisini kaplasın, içine alsın. Ourea (Οὔρεα): Dağların ilkel ruhlarıdır. Pontus (Πόντος): Denizin tanrısı, su elementinin simgesidir.
Uranus ile Gaia’nın birleşiminden ise Titanlar kuşağı doğacak, bu da sonraki kuşak olan Olimposluların ortaya çıkışına zemin hazırlayacaktır.
Antik Yunan mitlerinde, kaotik bir boşluktan evrenin düzenli bileşenlere ayrılması bir anlatı bütünlüğü oluşturur. Kaos’un ardından doğan Gaia, Tartarus, Eros, Erebus, Nyx ve devamındaki varlıklar, kozmik düzenin temel taşlarını atarak tanrılar soy ağacını oluşturur. Bu mitolojik yapı, hem kozmosun hem de ilahi hiyerarşinin kaynağını simgeleyerek Yunanistan’ın antik düşünce dünyasında merkezi bir rol oynamıştır.




Yorumlar