Fil yılı
- Murat Durdu
- 4 Eki
- 4 dakikada okunur
Eski Dönem Arap Kültüründe "Fil Yılı" Kavramı
Eski dönem Arap kültüründe (özellikle İslam öncesi Cahiliye dönemi olarak adlandırılan pre-Islamic Arap yarımadası) "Fil Yılı" (Arapça: عام الفيل, ʿĀm al-Fīl) diye bir kavram vardır.

Bu, Arap tarihinin en ikonik olaylarından biri olup, yaklaşık M.S. 570-571 yılına denk gelen bir dönemi işaret eder. Kavram, Yemen'den gelen bir ordunun Mekke'deki Kâbe'yi yok etmek amacıyla fil destekli bir sefere girişmesi ve bu seferin dramatik bir şekilde başarısızlığa uğraması nedeniyle adlandırılmıştır. Bu olay, Araplar arasında takvim başlangıcı olarak kullanılmış, kültürel hafızada derin izler bırakmış ve İslam'ın doğuşuyla doğrudan ilişkilendirilmiştir. Aşağıda, tarihi arka planı, olayın detaylarını, kültürel yansımalarını ve modern yorumlarını detaylı bir şekilde inceleyeceğim.
Tarihi Arka Plan
Eski Arap kültürü, 6. yüzyılda yarımadanın çöl iklimi, kabilecilik (asabiyet) ve ticaret yolları (örneğin, Yemen-Suriye kervanları) etrafında şekillenmişti. Araplar, yazılı bir tarih geleneğinden ziyade sözlü anlatılar, şiirler (kaside) ve büyük olaylara dayalı takvim sistemi kullanırlardı. Yıllar, doğal afetler, savaşlar veya olağanüstü olaylarla anılırdı (örneğin, "Kuraklık Yılı" veya "Savaş Yılı"). Fil Yılı da bu geleneğin bir parçasıdır ve Arap yarımadasının güneyindeki Himyer Krallığı ile kuzeydeki kabileler arasındaki siyasi-ekonomik rekabetten doğmuştur.
Olayın kökeni, 6. yüzyılın başlarında Aksum Krallığı'nın (bugünkü Etiyopya merkezli Hristiyan bir imparatorluk) Yemen'i işgaline dayanır. Aksum, Bizans İmparatorluğu ile ittifak halindeydi ve Pers Sasani İmparatorluğu'na karşı Arabistan'ı kontrol etmek istiyordu. Yemen, baharat ve tütsü ticaretinin merkeziydi; Mekke ise Kâbe sayesinde hac ve ticaret merkezi olarak prestij kazanıyordu. Bu rekabet, Hristiyan vali Ebrehe'nin (Abraha) Kâbe'ye yönelik saldırısına yol açtı.
İslamî kaynaklara (örneğin, İbn İshak'ın Sîret eseri, İbn Hişam'ın yorumları ve Taberî'nin Tarih kitabı) göre olay şöyle gelişmiştir:
Ebrehe'nin Motivasyonu ve Hazırlıklar
Ebrehe, Aksum'un Yemen valisiydi (yaklaşık M.S. 525-570 arası hüküm sürdü). Hristiyan bir lider olarak, Yemen'de San'a'da muhteşem bir kilise (Kulleys veya Kalîs) inşa ettirdi. Amacı, Arap hacılarını Kâbe'den uzaklaştırıp San'a'ya çekmekti. Kilise, Bizans mimarisiyle süslenmiş, altın işlemeli ve devasa bir yapıydı.
Ancak Arap kabileleri (özellikle Kinâne ve Kureyş) Kâbe'ye sadık kaldı. Bir rivayete göre, bir Arap kabilesi (Hudayl veya Kinâne) kiliseyi kirleterek hakaret etti. Bu, Ebrehe'yi öfkelendirdi. Kâbe'yi yıkmaya karar verdi; çünkü bu, Mekke'nin ekonomik üstünlüğünü kıracaktı.
Seferin Başlangıcı
Ebrehe, 40-60 bin askerlik bir ordu topladı. Ordunun öncüsü, "Mahmud" adlı dev bir savaş filiydi (bazı rivayetlerde 8-10 fil daha vardı). Fil, Araplar için efsanevi bir hayvan olup, korku salmak için idealdi – yarımadada daha önce görülmemişti.
Ordu, Yemen'den kuzeye, Taif'e doğru ilerledi. Yolda, kabilelerden yağma ve haraç topladı. Mekke'ye 50-60 km kala Muhassir Vadisi'nde kamp kurdular.
Abdülmuttalib'in Rolü
Mekke'nin lideri, Kureyş'ten Abdülmuttalib (Peygamber Muhammed'in dedesi) idi. O, Kâbe'nin koruyucusu olarak biliniyordu. Ebrehe'nin adamları 200 devesini gasp edince, Abdülmuttalib sessiz kaldı – çünkü asıl hedef Kâbe'ydi. Ebrehe ile görüşmede, "Develerimi ver, Kâbe'yi Allah korur" dedi. Bu, Arap misafirperverliği ve kutsal mekanlara saygıyı yansıtan bir duruştu.
Olayın Doruk Noktası ve Müdahale
Sabahleyin ordu ilerledi, ancak fil(ler) Mekke'ye girmeyi reddetti. Ne kadar dövülse de diz çöktü. Arap kaynaklarına göre, bu ilahi bir işaret olarak yorumlandı.
Aniden, "Abâbîl" kuşları (sürüler halinde) gökyüzünden saldırdı. Her kuşun gagasında ve pençesinde "siccîl" denen sert, fırınlanmış çamur taşları (veya volkanik lapilli) vardı. Bu taşlar, askerlere isabet edince yaraları enfeksiyonla (çiçek veya kızamık benzeri salgın) doldurdu. Ordu, "yenilmiş ekine" benzetilerek yok oldu – Ebrehe yaralı olarak Yemen'e döndü ve yolda öldü.
Kur'an-ı Kerim'de bu olay, Fîl Suresi'nde (105. sure) şöyle anlatılır: "Rabbinin fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi? Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? Üzerlerine ebâbîl kuşları gönderdi. Onlara, fırınlanmış çamurdan taşlar atıyorlardı. Böylece onları yenilmiş ekin yaprağı gibi etti."
Tarih: Olay, Muharrem ayının 13. günü bir pazartesi günü gerçekleşti (yaklaşık M.S. 570). Bazı arkeolojik bulgular (Güney Arabistan yazıtları) bunu 552 veya 568'e tarihler, ancak geleneksel görüş 570'tir.

Kültürel ve Dini Önemi
Takvim Olarak Kullanımı: Araplar, bu yılı tarih başlangıcı yaptı. Olaylar "Fil Yılı'ndan X ay önce/sonra" diye anılırdı. Bu, İslam takvimi (Hicrî) gelene kadar sürdü. Örneğin, Peygamber Muhammed'in doğumu bu yıla rastlar (bazı rivayetlerde 50 gün önce), bu da olayı "kaderin işareti" yapar.
Sözlü Kültürde Yeri
Cahiliye şiirlerinde (örneğin, Ebû Kays Seyfî bin el-Aslat'ın kasideleri) fil ordusu metafor olarak geçer. Araplar, bunu Kâbe'nin kutsallığının kanıtı olarak gördü; kabileler arası ittifakları güçlendirdi.
İslamî Yansıması
Fîl Suresi, Mekke'de nazil oldu ve müşriklere "Allah'ın gücü" hatırlatmasıydı. Hadislerde (örneğin, Buhârî), olayın tanıkları Peygamber'in sahabeleri arasındaydı – çiçek salgını, Arap coğrafyasında ilk kez görüldü. Bu, İslam'ın yayılışını simgeleyen bir "mucize" olarak kabul edilir.
Toplumsal Etki
Olay, Kureyş'in prestijini artırdı. Ticaret yolları güvenceye alındı; Mekke, dini-merkezi bir konuma yükseldi. Ancak, fil gibi "yabancı" unsurlar, Arap milliyetçiliğini tetikledi.
Modern ve Akademik Yorumlar
Tarihî Gerçeklik
Çoğu tarihçi (örneğin, Irfan Shahid, Christian Robin) olayı gerçek kabul eder, ancak "ilahi müdahale"yi alegorik görür. Güney Arabistan kaya resimleri fil savaşlarını gösterir; Aksum yazıtları Ebrehe'nin seferlerini doğrular. Salgın, Variola major (çiçek virüsü) olarak yorumlanır – zoonotik kökenli, orduda hızla yayılmış.
Tartışmalar
Bazı revizyonist tarihçiler (örneğin, Patricia Crone) Mekke'nin o dönemki önemini sorgular, ancak arkeolojik kanıtlar (Taif ve Yemen yazıtları) seferi doğrular. Fil sayısı abartılı olabilir; amacı psikolojik korkuydu.
Kültürel Miras
Bugün, Suudi Arabistan'da anma törenleri yapılır. Edebiyatta (örneğin, Tayeb Salih'in romanları) metafor olarak kullanılır. Film ve animasyonlarda (örneğin, 2021 yapımı The Journey) işlenir.
Sonuç olarak, Fil Yılı, eski Arap kültürünün dini, siyasi ve sosyal dinamiklerini özetleyen bir dönüm noktasıdır. Kâbe'nin korunması, kabile sadakatini pekiştirmiş; İslam'ın doğuşuna zemin hazırlamıştır. Bu olay, Arap hafızasında "gücün ilahi kaynaklı" olduğu inancını güçlendirmiş, sözlü gelenekten yazılı tarihe geçişte rol oynamıştır. Daha fazla detay için İbn Hişam'ın Sîret eseri veya modern çalışmalar (örneğin, Yemen: 3000 Years of Art and Civilisation) incelenebilir.


Yorumlar