top of page

Garanik Kıssası ya da Şeytan Ayetleri

  • Yazarın fotoğrafı: Murat Durdu
    Murat Durdu
  • 24 Tem
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 30 Tem

"Şeytan Ayetleri" (Garanik Kıssası) olarak bilinen olay, İslam tarihinde tartışmalı bir konudur ve özellikle Salman Rüşdi'nin romanıyla gündeme tekrar gelmiştir.

ree

"Şeytan Ayetleri" olayı, Kur'an'ın Necm Suresi'nin 19, 20 ve sonrasındaki ayetleriyle ilişkilendirilir.


Rivayetlere göre, Hz. Muhammed Mekke'de Necm Suresi'ni okurken, müşriklerin taptığı putlar olan Lat, Uzza ve Menat'tan bahseden ayetlerden sonra, şeytanın vesvesesiyle "Bunlar şefaatleri umulan yüce turnalardır (garanik)" şeklinde bir ifadeyi okuduğu iddia edilmiştir. Bu ifadenin, putlara bir nevi övgü içerdiği ve müşriklerin hoşuna gittiği, hatta bu yüzden secdeye kapandıkları belirtilmiştir. Ancak daha sonra Cebrail'in gelerek bu sözlerin Allah'tan değil, şeytandan geldiğini bildirmesi üzerine Hz. Muhammed'in bu kısmı geri çektiği ve ayetlerin doğru şeklinin indiği ifade edilir.


Necm Suresi'nin ilgili ayetleri ve sonradan düzeltildiği iddia edilen şekli şöyledir:


* Necm Suresi 19-20: "Gördünüz mü o Lat ve Uzza'yı? Ve üçüncüleri olan ötekini, Menat'ı."


* İddia Edilen Şeytan Ayeti: "Bunlar şefaatleri umulan yüce turnalardır (garanik)."


* Düzeltilen Ayetler (Necm Suresi 21-23):


"Demek erkek size, dişi O'na mı? Öyle ise bu çok insafsızca bir paylaştırmadır! Onlar ancak sizin ve atalarınızın (ilah edindiğiniz şeylere) taktığınız isimlerdir. Allah, onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onlar (putperestler) yalnız zanna ve nefislerin arzusuna tâbi oluyorlar. Andolsun ki, kendilerine, Rableri katından yol gösterici gelmiştir."


Bu olayın, Kureyş müşrikleriyle uzlaşma çabası içinde olduğu bir dönemde, Hz. Muhammed'in tebliğdeki zorlukları aşmak adına bir anlık beşeri zaaf yaşadığı şeklinde yorumlandığı da olmuştur. Ancak İslam inancına göre peygamberler ismet (günahtan ve hatadan korunmuşluk) sıfatına sahiptir ve vahiyde hata yapmaları mümkün değildir.


"Şeytan Ayetleri" veya "Garanik Kıssası" olarak bilinen bu olay, İslam tarihinde erken dönemlerden itibaren tartışılmıştır.


* İlk Kaynaklar: Bu kıssaya ayrıntılı olarak yer veren ilk kaynaklar III. (IX.) yüzyılda yazılmıştır. Başta Vâkıdî (ö. 207/823) ve İbn Sa'd (ö. 230/845) gibi tarihçilerin eserleri olmak üzere, Taberî (ö. 310/923) gibi müfessirlerin eserlerinde de bu rivayetler yer almıştır. Bu müellifler, olayı kendi dönemlerindeki rivayetlere dayanarak aktarmışlardır.


* İslam Alimlerinin Yaklaşımı:


* Reddedenler: İslam alimlerinin büyük çoğunluğu, bu rivayetin uydurma olduğunu veya sıhhatli olmadığını belirtmiştir. Bu görüşü savunan alimler arasında İmam Mâturîdî (ö. 333 h.), Kâdî İyâz (ö. 544 h.), Hafız Beyhakî (ö. 458 h.), İbn Kesir (ö. 774 h.) ve Şihâbuddin el-Âlûsî (ö. 1270 h.) gibi isimler bulunur. Onlar, Kur'an'ın korunmuşluğu (Hicr Suresi, 9. ayet: "Şüphesiz o zikri (Kur'an'ı) biz indirdik biz; onun koruyucusu da elbette biziz.") ve peygamberlerin ismet sıfatı gibi temel İslami prensiplere aykırı olduğu gerekçesiyle bu rivayeti reddetmişlerdir. Ayrıca rivayetlerin sened (aktarım zinciri) yönünden zayıf olması, farklı versiyonlarının bulunması ve Kur'an'ın genel mesajıyla çelişmesi de ret gerekçeleri arasında yer almıştır.


* Kabul Edenler veya Yorumlayanlar: Bazı erken dönem alimleri ve müfessirler bu rivayeti aktarmışlardır. Onlar, Hac Suresi'nin 52. ayeti ("Senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki, bir şey temenni ettiği zaman şeytan onun temennîsine bir şeyler katmasın. Bununla birlikte Allah, şeytanın kattığını siler, sonra da kendi âyetlerini sağlamlaştırır. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.") ile bu olayın ilişkilendirilebileceğini düşünmüşlerdir. Ancak bu ayetin genel bir ilke olduğu ve spesifik olarak Garanik olayına işaret etmediği de yaygın bir görüştür.


"Şeytan Ayetleri" kavramı, modern dönemde özellikle İskoç tarihçi William Muir tarafından 1858'de kullanılmıştır. Ancak asıl küresel çapta tanınması ve tartışılması, 1988 yılında Salman Rüşdi'nin aynı adlı romanının yayımlanmasıyla olmuştur.


Rüşdi'nin romanı, bu tarihi olayı kurgusal bir zeminde ele alarak İslam'a ve peygambere hakaret ettiği gerekçesiyle büyük tepki çekmiş, özellikle İran'ın dini lideri Ayetullah Humeyni'nin 1989'da Rüşdi hakkında ölüm fetvası çıkarmasıyla uluslararası bir krize dönüşmüştür. Bu olay, ifade özgürlüğü, dinin kutsallığı ve kültürel hassasiyetler üzerine dünya çapında geniş tartışmaları beraberinde getirmiştir.


Özetle, "Şeytan Ayetleri" olayı, İslam'ın ilk dönemlerinden itibaren bazı kaynaklarda yer almakla birlikte, İslam alimlerinin büyük çoğunluğu tarafından Kur'an'ın korunmuşluğu ve peygamberlerin ismet sıfatı gibi temel inançlara aykırı olduğu gerekçesiyle sıhhatli bulunmayan ve reddedilen bir rivayettir. Modern dönemdeki tartışmalar ise büyük ölçüde Salman Rüşdi'nin romanı üzerinden şekillenmiştir.


Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page