Kel kadınlar!
- Murat Durdu
- 5 Eki
- 2 dakikada okunur
Tondues Olayı Nedir?
"Tondues" (Fransızca'da "tondus" kelimesinin çoğul hali, yani "kel olanlar" veya "saçları tıraş edilmiş kadınlar" anlamına gelir), II. Dünya Savaşı sırasında Nazi işgali altındaki Fransa'da Alman askerleriyle ilişki kurmakla suçlanan kadınlara karşı işlenen toplu bir intikam ve aşağılama eylemini ifade eder.

Bu olay, özellikle 1944-1945 yıllarında Fransa'nın Müttefikler tarafından kurtarılması (Libération) sırasında zirveye ulaşmış, ülke genelinde binlerce kadının saçlarının zorla tıraşlanması ve kamusal alanda aşağılanmalarıyla karakterize olmuştur. Tahminlere göre, yaklaşık 20.000 kadın bu "tonte" (tıraş etme) cezasına maruz kalmıştır.
Tarihsel Arka Plan
İşgal Dönemi (1940-1944)
Nazi Almanyası'nın Fransa'yı işgal etmesiyle birlikte, Vichy rejimi (işbirlikçi Fransız hükümeti) altında birçok Fransız zorla işbirliği yapmak zorunda kaldı. Kadınlar arasında, Alman askerleriyle romantik veya cinsel ilişki kuranlar ("yatay işbirlikçiler" olarak adlandırılanlar) toplumda utanç kaynağı olarak görüldü. Bu ilişkiler bazen gönüllü, bazen hayatta kalma amacıyla (yiyecek, koruma gibi) gerçekleşti, ancak ayrım yapılmaksızın suçlandı.

Kurtuluş Dönemi (1944-1945)
Müttefiklerin Normandiya Çıkarması'ndan (Haziran 1944) başlayarak Fransa'nın kurtuluşu sırasında, direnişçiler, siviller ve hatta Müttefik askerleri tarafından intikam eylemleri patlak verdi.
Erkek işbirlikçiler idam veya hapisle cezalandırılırken, kadınlara yönelik ceza daha sembolik ve cinsiyetçiydi: saç tıraşı. Bu, erkeklerin "milli onurunu" geri kazanma ve kadın bedeni üzerinden ulusal utancı dışa vurma biçimi olarak yorumlanır.

Olayın Detayları
Nasıl Gerçekleşti? Kadınlar genellikle kalabalık önünde, sokaklarda veya meydanlarda toplandı. Saçları makas veya tıraş makinesiyle kesildi, bazen başlarına zift döküldü, swastika (Nazi sembolü) işaretlendi veya çıplak yürümeye zorlandılar. Bu eylemler kamusal şovlara dönüştü; kalabalıklar alay etti, dövdü ve kadınları kasabalarda dolaştırdı. Bazı durumlarda infaz bile edildi.
Olay ülke genelinde (büyük şehirlerden kırsal alanlara kadar) yaygındı. Paris, Normandiya, güneybatı Fransa gibi bölgelerde yoğunlaştı. Fotoğraflar (örneğin, Robert Capa ve Lee Miller gibi fotoğrafçılar tarafından çekilenler) bu utancı belgeledi ve sonraki yıllarda tarihi hafızada kalıcı oldu.
Cinsiyetçi Boyut
Tarihçiler (örneğin Fabrice Virgili), bu cezayı "erkeksi Fransa"yı yeniden kurma girişimi olarak görür. Kadınlar, erkeklerin yaşadığı utancı (yenilgi, esaret) bedensel olarak üstlendi. Bazıları sadece ilişki kurdukları için değil, propaganda veya gönüllü çalışma nedeniyle suçlandı; ayrımcılık yaygındı.
Sonuçları ve Mirası
Yasal ve Sosyal Etkiler
Birçok kadın vatandaşlık haklarını kaybetti, oy kullanamadı ve toplumdan dışlandı. Travma nesiller boyu sürdü; mağdurların çoğu sessiz kaldı, hikayelerini paylaşmadı.
Uzun süre "Libération'un karanlık yüzü" olarak ihmal edildi. 1990'lar ve 2000'lerde tarihçiler (Alain Brossat, Fabrice Virgili) konuyu inceledi. Bugün, cinsiyet eşitliği ve savaş suçları bağlamında tartışılıyor. 2009'da Fransa ve Almanya, "savaş çocukları"na (Alman askerlerinden doğanlar) çifte vatandaşlık tanıdı.
Benzer Olaylar
Benzer tıraş cezaları Belçika, İtalya, Norveç gibi diğer işgal altındaki ülkelerde de görüldü.
Bu olay, zafer coşkusunun gölgesinde kalan bir utanç olarak Fransa'nın II. Dünya Savaşı hafızasında yer alır. Daha fazla detay için, Fabrice Virgili'nin La France "virile": des femmes tondues à la Libération kitabı veya Imperial War Museums'un belgeselleri incelenebilir.

Yorumlar