Köçekçe
- Murat Durdu
- 6 gün önce
- 1 dakikada okunur
Köçekçe, Osmanlı eğlence ve saray kültüründe çok önemli bir müzik-dans türüydü. Hem bir müzik makamı/makamlar dizisi hem de bu makamla icra edilen şarkı formu hem de özellikle bu şarkılarla yapılan erkeksi rakkaslık (dans) anlamına geliyordu.

Köçekçe’nin temel özellikleri
Dansçıları: Köçekler
15.-19. yüzyıl arasında genellikle 14-20 yaş arası, güzel yüzlü, ince yapılı erkek çocuklar/gençlerdi. Çoğu Rum, Ermeni, Yahudi veya Çingene kökenliydi. Kadın kıyafeti giyerlerdi (şalvar, entari, yelek, başlarına püsküllü fes veya çiçekli başlık), ama sakallarını tıraş ederlerdi.
Uzun saçlı veya peruklu olurlardı, belden aşağısı tamamen kadın gibi görünürdü.
Bu dansçılar “köçek” diye anılırdı; “köçekçe” de onların dans ettiği müzik ve şarkılara verilen isimdi.
Müzik tarzı
Çok hızlı tempolu, ritmik ve coşkulu şarkılardı. Genellikle 9/8’lik (aksak) veya curcuna usulünde yazılırdı.
En meşhur makamları: Hicaz, Hüzzam, Karcığar, Bayati, Uşşak, Rast köçekçeleri.
Sözleri çok kere aşırı müstehcen, eşcinsel ima ve temalar içerirdi (saray ve erkek meclislerinde bu normaldi).
Nerede icra edilirdi?
Saray işret meclislerinde
Sadrazam ve zengin konaklarında
Düğünlerde, sünnet törenlerinde
Kahvehanelerde, meyhanelerde (özellikle 18. yüzyıl İstanbul’unda Galata ve Kasımpaşa’da köçek kahveleri çok meşhurdu)
Lale Devri’nde (1718-1730) ve 19. yüzyıl başında en parlak dönemini yaşadı.

Yasaklanması
1856’da II. Abdülmecid döneminde köçeklik ve köçekçe dansı resmen yasaklandı.
Sebebi ise “ahlâksızlığa yol açtığı, erkeklerin kadın kılığına girmesinin şeriata aykırı olduğu” düşüncesiydi. 1857’den sonra köçekler yerine kadın dansözler (çengiler, rakkaseler) ön plana çıktı.
Kısaca: Köçekçe, Osmanlı’nın en renkli, en erotik, en tartışmalı ama bir o kadar da sanatsal eğlence türüydü. Hem müzik hem dans hem de dönemin cinsel kültürünün aynasıydı.




Yorumlar