top of page

La Vie En Rose-Hayatı Pembe Görmek

  • Yazarın fotoğrafı: Murat Durdu
    Murat Durdu
  • 18 Eki
  • 2 dakikada okunur

Andrea Bocelli'nin "La Vie en Rose" Şarkısı


Andrea Bocelli ünlü İtalyan bir tenördür.


Şarkının Tarihi ve Bağlamı


"La Vie en Rose" (Türkçe: *Pembe Hayat* veya *Hayatı Pembe Görmek*), 1947'de Fransız chanson ikonu Édith Piaf tarafından seslendirilen bir aşk şarkısıdır. Sözler Piaf'a, müzik Louiguy'ye (Louis Guglielmi) aittir. II. Dünya Savaşı sonrası Fransa'sında umut, aşk ve iyimserlik sembolü olan şarkı, Piaf'ın tutkulu ve hüzünlü vokaliyle kültleşti. Bocelli'nin versiyonu, Passione albümünde Piaf'ın arşiv kaydıyla düet şeklinde sunuluyor; bu, nostaljik ve modern bir buluşma yaratıyor. Canlı performansı ise 2012 Portofino konserinde (PBS yayını) öne çıkıyor; İtalyan Rivierası'nın romantik atmosferi, şarkının ruhunu güçlendiriyor.


Şarkının Türkçesi


| Des yeux qui font baisser les miens

Gözler ki benimkileri indiriyor

| Un rire qui se perd sur sa bouche

Dudaklarında kaybolan bir kahkaha

| Voilà le portrait sans retouche

İşte rötuşsuz bir portre

| De l’homme auquel j’appartiens

Ait olduğum adamın

| Quand il me prend dans ses bras

Beni kollarına aldığında

| Il me parle tout bas

Fısıldıyor usulca

| Je vois la vie en rose

Hayatı pembe görüyorum

| Il me dit des mots d’amour

Bana aşk sözcükleri söylüyor

| Des mots de tous les jours

Her günün sözcükleri

| Et ça m’fait quelque chose

Ve bu içimde bir şeyler uyandırıyor


Şarkının sözleri, aşkın basit ama dönüştürücü gücünü anlatıyor. Türkçe çeviride "hayatı pembe görmek" ifadesi, sevgilinin varlığında dünyayı daha güzel, umut dolu ve iyimser algılamayı yansıtıyor. "Gözler ki benimkileri indiriyor" dizesi, sevgilinin bakışındaki büyüleyici etkiyi; "dudaklarında kaybolan kahkaha" ise samimi ve içten bir sevgiyi betimliyor. Bocelli'nin yorumunda, bu sözler operatik bir zarafetle hayat buluyor. Türkçe çeviri, şarkının evrensel romantizmini korurken, Türk dinleyiciler için duygusal bir bağ kuruyor – özellikle "her günün sözcükleri" gibi ifadeler, aşkın sıradan anlarda bile derin anlam taşıdığını hissettiriyor.


Bocelli'nin görme engelli bir sanatçı olması, "gözler" ve "görmek" temalı sözlere kişisel bir derinlik katıyor. "Je vois la vie en rose" (Hayatı pembe görüyorum) dizesi, onun için fiziksel görmeden ziyade içsel bir algıyı, yani kalbinle görmeyi temsil ediyor olabilir.


Bocelli, Piaf'ın kabare tarzındaki ham duygusallığını operatik bir incelikle dengeliyor. Örneğin, "Des yeux qui font baisser les miens" (Gözler ki benimkileri indiriyor) dizesinde yumuşak, neredeyse fısıldayan bir ton kullanırken, nakaratta ("Je vois la vie en rose" / Hayatı pembe görüyorum) sesini yükselterek coşkulu bir zirveye ulaşıyor. Piaf'ın arşiv kaydıyla düeti, geçmişle bugünü birleştiriyor; Bocelli'nin pürüzsüz sesi, Piaf'ın hırıltılı, yaşanmışlık dolu vokaliyle kontrast oluşturuyor. Bu, şarkıya hem nostaljik hem modern bir tat katıyor. Eleştirmenler, Bocelli'nin cabaret tarzına geçişini "mükemmel" buluyor; klasik aryalar dışındaki bu performansı, onun çok yönlülüğünü gösteriyor.


Aranje, yaylılar, piyano ve hafif akordeon dokunuşlarıyla Fransız chanson ruhunu koruyor. Portofino canlı performansında, deniz manzarası ve mum ışığı gibi görseller, Türkçe çevirideki "hayatı pembe görme" temasını görsel olarak tamamlıyor. Düzenleme, Bocelli'nin İtalyan kökenine de ufak bir selam veriyor; melodideki romantik yayılma, Akdeniz sıcaklığını hissettiriyor.


Youtube'da Dinlemek İçin Tıklayın


Solo Versiyon


Portofino Konser Versiyonu



Yorumlar


bottom of page