top of page

Şevket-i Bostan

  • Yazarın fotoğrafı: Murat Durdu
    Murat Durdu
  • 9 Kas
  • 2 dakikada okunur

Şevketi Bostan Nedir?


Şevketi bostan (bilimsel adı Scolymus hispanicus veya bazen Cnicus benedictus olarak anılan), Papatyagiller (Asteraceae) familyasından bir yıllık, dikenli bir bitkidir. Yaklaşık 60 cm boyunda büyür, tüylü ve karahindiba benzeri yaprakları ile sarı çiçekleri olan yabani bir ottur.


Akdeniz iklimini seven bu bitki, nemli çayırlarda doğal olarak yetişir ve kökleri, genç yaprakları ile orta damarları sebze olarak kullanılır. Özellikle Ege Bölgesi'nde (İzmir ve çevresi) popülerdir; etli yemekler, haşlama salatalar veya zeytinyağlı olarak tüketilir.


Dikenli yapısı nedeniyle temizlemesi zahmetlidir ve pazarlarda genellikle temizlenmiş halde satılır. Son yıllarda aşırı toplanma nedeniyle nesli tehlike altında olduğundan, kültür ortamında yetiştirilmeye başlanmıştır.


Adı Nereden Gelir?


Şevketi bostan ismi, Osmanlıca kökenlidir ve "bahçenin dikeni" anlamına gelir. "Bostan" kelimesi Farsça'dan gelerek Türkçede "bahçe" veya "meyve bahçesi" anlamını kazanmıştır. "Şevket" ise Arapça "şavka" kökünden türeyerek "diken" veya "sert diken" demektir. Bitkinin dikenli ve bahçelerde sorun yaratan yapısına atıfta bulunur. Halk arasında "bostan otu", "şevket otu", "mübarek dikeni", "ak diken", "eşek dikeni" veya "akkız" gibi isimlerle de bilinir. Bu isimlendirme, bitkinin hem şifalı hem de "dikenli bir misafir" niteliğini yansıtır.


Öyküsü Nedir?


Şevketi bostan, Akdeniz Havzası'nın (Portekiz kuzeyinden İran doğusuna kadar) doğal bir bitkisidir ve anavatanı Güneydoğu Asya olarak kabul edilir. Tarihsel olarak eski dönemlerde alternatif tıp ve mutfakta kullanılmıştır; "kutsanmış deve dikeni" (blessed thistle) adıyla Avrupa'da şifalı bir bitki olarak anılır.


Ege mutfağına Girit'ten (Yunan adası) göç eden Girit Türkleri aracılığıyla girmiştir – Girit'te "askalivrus" veya "askolibrus" olarak bilinir ve kemikli kuzu etiyle pişirilen yemeklerde yer alır. Osmanlı mutfağından beri Türk sofralarında yer alan bu ot, özellikle 20. yüzyılda İzmir ve Ege'de popülerleşmiştir. Günümüzde nesli tükenme riski taşıyan bir yabani ot olarak korunmakta, yetiştiriciliği teşvik edilmektedir.


Öyküsü, göç, şifa ve zahmetli lezzet etrafında döner: Dikenlerine rağmen sofraların vazgeçilmezi olmuş, emziren annelerin sütünü artıran "mübarek" bir bitki olarak efsaneleşmiştir.

Yorumlar


bottom of page